300 yataklı Sami Ulus Çocuk Hastanesi Ankara-Altındağ’da bulunun mevcut hastanenin yerine yapılacaktır. 83.000 m² kapalı alana sahip hastane, 11.500 m² zemin oturumu ile bodrum, alt zemin, zemin ve 9 kat olarak tasarlanmıştır.

Bir mekan söz konusu olduğunda insanların mekanla ilgili ilk algısı ve mekanın atmosferiyle gelen diğer hisler, insan psikolojisini önemli bir biçimde etkilemektedir. Özellikle hastane gibi, kullanıcıların çekinerek geldiği yapılardaki mekan kalitesi çok önemlidir. DR. Samı Ulus Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi tasarım projesinde de özellikle yapının hitap ettiği yaş grubu düşünülerek bir tasarım kurgusu planlanmıştır. Bu kurgunun renk, malzeme ve hacimlerin genel tasarımıyla kullanıcıya hitap etmesi amaçlanmaktadır.

Aynı tasarım dili dış cephede de kullanılmıştır. Çocuk zihniyetiyle yola çıkarak, hastane girişinde ele alınan renkli tasarım konsepti, tüm mekanlarda ve cephelerde kullanılmıştır. Aidiyet hissini artırmak ve hastaların, hasta yakınlarının kendilerini daha konforlu ve güvende hissetmelerini sağlamak için mahremiyetlerine önem verilecek bir tasarım kurgusu planlanmaktadır. Hastane genelindeki renk seçimleri “biyofili” teorisi üzerinde şekillenmektedir. Biyofili teorisi, gün ışığı ve natürel renk tonlarının doğal öğelerin stresi azalttığını, iyileşme sürecini hızlandırdığını ve acı kontrolünde pozitif etkilere yol açtığını savunmaktadır.

Biyofili teorisinden yola çıkarak, hastane içinde kullanılan renkler, doğaya referans verecek şekilde seçilmiştir. Sıcak ve natürel tonlar Yoğun Bakım Odaları ve Konsültasyon Odaları gibi, hastanın kendini olabildiğince rahat hissetmesi gereken bölgelerde kullanılmaktadır. Hastane genelinde yüzeylerde uygulanacak olan desenler, biyofili teorisine referans verecek şekilde doğa elemanlarının sanata taşınmış ve stilize edilmiş halleri olarak belirlenmiştir. Çocuk hastaların ve ziyaretçilerin kendilerini iyi hissedeceği bir ortak paydada buluşması öncelikli tasarım kriteridir.